VEKİL SAVAŞ TBMM' DE KONUŞTU

SİYASET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.02.2020 - 19:08, Güncelleme: 11.02.2020 - 19:08
 

VEKİL SAVAŞ TBMM' DE KONUŞTU

TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş'ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kanun teklifleri ile ilgili konuşma yaptı
TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş'ın yaptığı konuşma ile iliglili yazılı açıklama yapıldı. TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş;   Sayın Başkan, saygıdeğer komisyon üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın kıymetli bürokratları ve basınımızın değerli temsilcileri hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sözlerimin başında; sınırlarımızın güvenliğini korumak, bölgede barış ve huzuru tesis etmek için görevleri başında şehit olan kahraman askerlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, tedavisi devam eden yaralı Mehmetçiklerimize Allah’tan acil şifalar diliyorum.   Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Hazırladığımız ve bugün burada görüşeceğimiz Kanun Teklifimiz, toplam 40 maddeden oluşmakta; 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngörmektedir. Öncelikle teklif hakkında sizlere genel bilgi vermek istiyorum. Bilindiği üzere, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması açısından bankacılık sisteminin etkili kurallarla düzenlenmesi ve bu kural ve uygulamaların finansal piyasalarda uluslararası düzenlemelerde yaşanan gelişmelere bağlı olarak güncellenmesi önem arz etmektedir. Finans sektörünün en önemli aktörleri olan bankalar ekonominin can damarıdır. Avrupa’ya benzer şekilde, ülkemizde de finansal sektör; bankacılık sektörü ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Bilanço toplamı dikkate alındığında bankacılık sektörümüz finansal sektör içinde yüzde 90 oranında paya sahiptir. Sermaye piyasası ve sigorta sektörü ise henüz istenilen düzeyde değildir. Bu nedenle ekonominin finansman yükü bankaların üzerindedir. Dolayısıyla risklerin büyük bölümü de bankalar tarafından üstlenilmiştir. 2019 yılı Aralık ayı itibariyle Türk Bankacılık Sektörünün aktif büyüklüğü 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 16,1 artarak yaklaşık 4.5 Trilyon TL’ye, Kredi büyüklüğü yüzde 11 artarak yaklaşık 2.7 Trilyon TL’ye, Özkaynakları ise yüzde 16,7 artarak 492 Milyar TL’ye ulaşmıştır. Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 5,33, sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 18,43 oranında gerçekleşmiştir. Sektörün net karı ise 49.7 Milyar TL olmuştur. Bankacılık sektörümüzün güçlü özkaynakları; hem risklere karşı gerekli direnci sağlamakta, hem de büyümenin finansmanı için gerekli kredilerin artışını desteklemektedir. Bankacılığın en önemli göstergelerinden bir tanesi olan özkaynakların riskleri karşılama oranının diğer bir deyişle Sermaye Yeterlilik Rasyosunun uluslararası genel kabule göre en az yüzde 8 olması istenmektedir. Bizim mevzuatımızda bu oran yüzde 12’dir. 2019 yılsonu itibariyle bu oranın yüzde 18,43 olarak gerçekleşmesi bankacılık sektörümüzün gücünü net olarak göstermektedir. Ekonominin sağlıklı olarak işlemesi, iyi işleyen bir bankacılık sistemiyle mümkündür. Türk Bankacılık Sistemi biraz önce belirttiğim rasyolardan   anlaşılacağı üzere sağlamdır. Ancak, bankacılık sektörünü etkileyen tüm gelişmelerin yakından izlenerek, doğru zamanda uygun müdahalelerin yapılması hayati bir önem arz etmektedir. Finans sektörünün sıhhatinin ülke ekonomileri ve dolayısıyla dünyadaki ekonomik dengeler açısından ne kadar önemli olduğuna, son dönemde yaşadığımız küresel ve yurtiçi finansal dalgalanmalarda hep birlikte bir kez daha şahit olduk. 2018 yılının Ağustos ayında yaşanan manipülasyon amaçlı kur atakları; ardından yaşanan enflasyon ve faiz baskısından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın kararlı politikaları, Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere Merkez Bankamızın, BDDK’nın, SPK’nın zamanında müdahaleleriyle birlikte bu süreci aşmayı başardık. Türkiye ekonomisi, Yeni Ekonomi Programındaki hedefler doğrultusunda yukarı doğru ivme kazanmaya başlamıştır. Turizm gelirlerimizde ciddi artışlar yaşanmış, Merkez Bankası’nın rezervleri de yükselişe geçmiştir.   Bunda güçlü bir bankacılık sistemine sahip olmamızın da çok büyük bir payı bulunmaktadır. Enflasyon ve faiz oranlarında yaşanan gerileme buna bağlı olarak kredi hacminin büyümesi, ileriye yönelik beklentilerin iyileşmesi ve uygulanan başarılı politikaların sonucudur. 2020 yılı Türkiye için ekonomik alanda büyük bir değişim ve dönüşüm yılı olacaktır. Burada belirtmek gerekir ki, uluslararası piyasalarla entegre şekilde faaliyet gösteren finansal sektörümüzün denetim ve düzenlenme çerçevesinin uluslararası ilkeler ve standartlarla tam uyumunun sağlanması, bu sektörün ekonomik büyüme sürecine katkısını artıracaktır. Çünkü, uluslararası kuruluşlarca yapılan değerlendirmelerde söz konusu standartlar ve ilkelerin ülke mevzuatında yer alıp almadığı önemli bir kriter olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kanun teklifinde, 5411 sayılı Bankacılık   bir yandan piyasanın güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi ve gelişmesi, diğer yandan ise yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması amaçlanmaktadır.   Sözkonusu kanunda yapılan değişikliklerle, uygulamalardan edinilen tecrübe ve bilgi birikimi dikkate alınarak bu kanunun reel sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde değiştirilmektedir. Özetle, sermaye piyasalarının derinliği ve rekabet gücü artırılmaktadır.   Anılan kanunda mevcut düzenlemelerin piyasanın ihtiyaçları, yatırımcı menfaatleri ve edinilen uygulama tecrübeleri ışığında güncellenmesi çerçevesinde;   Borçlanma aracı sahipleri kurulu oluşturulmakta ve tüzel kişiliği bulunmayan yatırım fonları, konut ve varlık finansmanı fonlarının resmi sicil işlemlerinde tüzel kişiliği haiz hale getirilmektedir.   Kanun Teklifiyle şirketlerin mevzuat uyum maliyetlerinin azaltılması ve finansal yeniden yapılandırma süreçlerinin sadeleştirilmesi amacıyla ilgili Kanunda;   Önemli nitelikteki işlemlerin tespitinde dikkate alınacak temel kriterlerin belirlenmesine ve karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemelerden yararlanılarak ayrılma hakkının kullanılmasında tüm dünyada benimsenen adil fiyat esasına geçilmesine yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.   Ayrıca, sermayenin tabana yayılması, sermaye piyasalarına esneklik kazandırılması ve banka yoluyla finansmana alternatif sağlanması amacıyla bahse konu kanunda değişiklik yapılmaktadır.   Diğer taraftan, Türk Sermaye Piyasasına “Teminat Yönetim Sözleşmesi” getirilmektedir. Teminat yönetim sözleşmesine aykırılık durumunda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından alınabilecek tedbirlere ilişkin düzenlemelerle teminat varlıklarının amaç dışı kullanımı ağır cezai yaptırıma bağlanmaktadır.   Kanun teklifinde, Dünya uygulamaları örnek alınmak suretiyle ülkemizde de benzeri şekilde kitle fonlama platformlarına ilişkin düzenlemelere çeşitlilik getirilmesi amacıyla değişiklik yapılmaktadır.   Yatırım kuruluşlarının proje finansmanı konusunda faaliyette bulunması ve bu amaçla kredi verebilmelerine ya da proje finansman fonları kurabilmelerine imkan sağlamak amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Bu kapsamda, uzun vadeli ve yoğun sermaye isteyen yatırımların finansmanının sağlanması amacıyla proje finansman fonu ve projeye dayalı menkul kıymetlere ilişkin düzenleme getirilmektedir. Küçük yatırımcıya fonlar üzerinden büyük projelerin gelirlerine dolaylı olarak katılma hakkı sunulmaktadır.   Proje finansmanında finansman, yükleniciye değil, projeye verilmek suretiyle yüklenicilerin riskinden bağımsız bir sonuç ortaya çıkması hedeflenmektedir. Kanun teklifiyle, Bankacılık sektöründe ve sermaye piyasalarında işlenen ihlallerin tespit edilmesi, tedbirlerin uygulanması; idari, hukuki, cezai yaptırımların etkinliğinin sağlanması ve caydırıcılığının arttırılması amaçlanmaktadır.   Diğer taraftan, kanun teklifinde,  Sistemik öneme sahip bankaların, faaliyetleri ve üstlendikleri risklerle uyumlu olarak gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmeler karşısında alacakları önlemleri içeren planları Kurulca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde hazırlayarak Kurum’a göndermesi,    Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak, bankalarla müşteri sırrı ya da banka sırrı niteliğinde olan her türlü verinin, yurt dışındaki üçüncü taraflarla paylaşılması ya da bunlara aktarılması konusunda Kurul’a; yapacağı değerlendirme sonrasında yasaklama getirme yetkisi verilmesi,    Bankaların yaptıkları işlemler nedeniyle aldıkları ücret, masraf ve komisyonların belirlenmesi işleminin Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilmesi,    Türk Ticaret Kanunu’nda yer almayan Borçlanma Aracı Sahipleri Kurulu’nun oluşturulması ve düzenlenmesi, Borçlanma Aracı Sahipleri Kurulu ile yatırımcılara değişen koşullara göre toplu bir şekilde hareket edebilme imkânı getirilmesi ve haklarının korunması, yönünde değişiklikler yapılmaktadır.   Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sonuç itibariyle, AK Parti hükümetleri döneminde finans sektörünün ihtiyaç duyduğu yapısal düzenlemeler Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerektiği zamanda gerektiği şekilde yapılmıştır. Bunun sonucunda ekonomimiz sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir. Dünya’nın birçok bölgesinde ekonomik sorunlar yaşanırken ülkemizde; büyüme, dengelenme ve değişim politikaları başarıyla yürütülmüş ve yürütülmektedir. Yüce Meclisimizin huzuruna getirdiğimiz kanun teklifimiz de bu gelişmelere olumlu katkı yapacak yeni bir düzenleme olacaktır. Bu vesileyle Komisyondaki görüşmelerin hayırlı olmasını temenni ediyor, Kanun teklifinin hazırlanmasında ve değerlendirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş'ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kanun teklifleri ile ilgili konuşma yaptı

TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş'ın yaptığı konuşma ile iliglili yazılı açıklama yapıldı.

TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş;
 
Sayın Başkan, saygıdeğer komisyon üyeleri, kamu kurum ve
kuruluşlarımızın kıymetli bürokratları ve basınımızın değerli temsilcileri
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında; sınırlarımızın güvenliğini korumak, bölgede barış ve
huzuru tesis etmek için görevleri başında şehit olan kahraman askerlerimizi
rahmet ve minnetle anıyor, tedavisi devam eden yaralı Mehmetçiklerimize
Allah’tan acil şifalar diliyorum.
 
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
Hazırladığımız ve bugün burada görüşeceğimiz Kanun Teklifimiz,
toplam 40 maddeden oluşmakta; 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda, 6362
sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring
ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi
Kartları Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngörmektedir.
Öncelikle teklif hakkında sizlere genel bilgi vermek istiyorum.
Bilindiği üzere, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi
sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve tasarruf sahiplerinin hak ve
menfaatlerinin korunması açısından bankacılık sisteminin etkili kurallarla
düzenlenmesi ve bu kural ve uygulamaların finansal piyasalarda uluslararası
düzenlemelerde yaşanan gelişmelere bağlı olarak güncellenmesi önem arz
etmektedir.
Finans sektörünün en önemli aktörleri olan bankalar ekonominin can
damarıdır. Avrupa’ya benzer şekilde, ülkemizde de finansal sektör; bankacılık
sektörü ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Bilanço toplamı dikkate alındığında
bankacılık sektörümüz finansal sektör içinde yüzde 90 oranında paya sahiptir.
Sermaye piyasası ve sigorta sektörü ise henüz istenilen düzeyde değildir.
Bu nedenle ekonominin finansman yükü bankaların üzerindedir.
Dolayısıyla risklerin büyük bölümü de bankalar tarafından üstlenilmiştir.
2019 yılı Aralık ayı itibariyle Türk Bankacılık Sektörünün aktif
büyüklüğü 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 16,1 artarak yaklaşık 4.5
Trilyon TL’ye,
Kredi büyüklüğü yüzde 11 artarak yaklaşık 2.7 Trilyon TL’ye,
Özkaynakları ise yüzde 16,7 artarak 492 Milyar TL’ye ulaşmıştır.
Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 5,33, sermaye
yeterlilik oranı ise yüzde 18,43 oranında gerçekleşmiştir.
Sektörün net karı ise 49.7 Milyar TL olmuştur.
Bankacılık sektörümüzün güçlü özkaynakları; hem risklere karşı gerekli
direnci sağlamakta, hem de büyümenin finansmanı için gerekli kredilerin artışını
desteklemektedir. Bankacılığın en önemli göstergelerinden bir tanesi olan
özkaynakların riskleri karşılama oranının diğer bir deyişle Sermaye Yeterlilik
Rasyosunun uluslararası genel kabule göre en az yüzde 8 olması istenmektedir.
Bizim mevzuatımızda bu oran yüzde 12’dir. 2019 yılsonu itibariyle bu oranın
yüzde 18,43 olarak gerçekleşmesi bankacılık sektörümüzün gücünü net olarak
göstermektedir.
Ekonominin sağlıklı olarak işlemesi, iyi işleyen bir bankacılık sistemiyle
mümkündür. Türk Bankacılık Sistemi biraz önce belirttiğim rasyolardan
 
anlaşılacağı üzere sağlamdır. Ancak, bankacılık sektörünü etkileyen tüm
gelişmelerin yakından izlenerek, doğru zamanda uygun müdahalelerin yapılması
hayati bir önem arz etmektedir.
Finans sektörünün sıhhatinin ülke ekonomileri ve dolayısıyla dünyadaki
ekonomik dengeler açısından ne kadar önemli olduğuna, son dönemde
yaşadığımız küresel ve yurtiçi finansal dalgalanmalarda hep birlikte bir kez daha
şahit olduk.
2018 yılının Ağustos ayında yaşanan manipülasyon amaçlı kur atakları;
ardından yaşanan enflasyon ve faiz baskısından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip ERDOĞAN’ın kararlı politikaları, Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta
olmak üzere Merkez Bankamızın, BDDK’nın, SPK’nın zamanında
müdahaleleriyle birlikte bu süreci aşmayı başardık.
Türkiye ekonomisi, Yeni Ekonomi Programındaki hedefler doğrultusunda
yukarı doğru ivme kazanmaya başlamıştır. Turizm gelirlerimizde ciddi artışlar
yaşanmış, Merkez Bankası’nın rezervleri de yükselişe geçmiştir.
 
Bunda güçlü bir bankacılık sistemine sahip olmamızın da çok büyük bir
payı bulunmaktadır. Enflasyon ve faiz oranlarında yaşanan gerileme buna bağlı
olarak kredi hacminin büyümesi, ileriye yönelik beklentilerin iyileşmesi ve
uygulanan başarılı politikaların sonucudur. 2020 yılı Türkiye için ekonomik
alanda büyük bir değişim ve dönüşüm yılı olacaktır.
Burada belirtmek gerekir ki, uluslararası piyasalarla entegre şekilde
faaliyet gösteren finansal sektörümüzün denetim ve düzenlenme çerçevesinin
uluslararası ilkeler ve standartlarla tam uyumunun sağlanması, bu sektörün
ekonomik büyüme sürecine katkısını artıracaktır.
Çünkü, uluslararası kuruluşlarca yapılan değerlendirmelerde söz konusu
standartlar ve ilkelerin ülke mevzuatında yer alıp almadığı önemli bir kriter
olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kanun teklifinde, 5411 sayılı Bankacılık
 
bir yandan piyasanın güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir
ortamda işleyişi ve gelişmesi,
diğer yandan ise yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması amaçlanmaktadır.
 
Sözkonusu kanunda yapılan değişikliklerle, uygulamalardan edinilen
tecrübe ve bilgi birikimi dikkate alınarak bu kanunun reel sektörün ihtiyaçlarına
cevap verecek şekilde değiştirilmektedir. Özetle, sermaye piyasalarının
derinliği ve rekabet gücü artırılmaktadır.
 
Anılan kanunda mevcut düzenlemelerin piyasanın ihtiyaçları, yatırımcı
menfaatleri ve edinilen uygulama tecrübeleri ışığında güncellenmesi
çerçevesinde;
 
Borçlanma aracı sahipleri kurulu oluşturulmakta ve tüzel kişiliği
bulunmayan yatırım fonları, konut ve varlık finansmanı fonlarının resmi sicil
işlemlerinde tüzel kişiliği haiz hale getirilmektedir.
 
Kanun Teklifiyle şirketlerin mevzuat uyum maliyetlerinin azaltılması ve
finansal yeniden yapılandırma süreçlerinin sadeleştirilmesi amacıyla ilgili
Kanunda;
 
Önemli nitelikteki işlemlerin tespitinde dikkate alınacak temel kriterlerin
belirlenmesine ve karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemelerden yararlanılarak
ayrılma hakkının kullanılmasında tüm dünyada benimsenen adil fiyat esasına
geçilmesine yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.
 
Ayrıca, sermayenin tabana yayılması, sermaye piyasalarına esneklik
kazandırılması ve banka yoluyla finansmana alternatif sağlanması amacıyla
bahse konu kanunda değişiklik yapılmaktadır.
 
Diğer taraftan, Türk Sermaye Piyasasına “Teminat Yönetim
Sözleşmesi” getirilmektedir. Teminat yönetim sözleşmesine aykırılık
durumunda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından alınabilecek tedbirlere ilişkin
düzenlemelerle teminat varlıklarının amaç dışı kullanımı ağır cezai yaptırıma
bağlanmaktadır.
 
Kanun teklifinde, Dünya uygulamaları örnek alınmak suretiyle ülkemizde
de benzeri şekilde kitle fonlama platformlarına ilişkin düzenlemelere çeşitlilik
getirilmesi amacıyla değişiklik yapılmaktadır.
 
Yatırım kuruluşlarının proje finansmanı konusunda faaliyette bulunması
ve bu amaçla kredi verebilmelerine ya da proje finansman fonları
kurabilmelerine imkan sağlamak amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Bu
kapsamda, uzun vadeli ve yoğun sermaye isteyen yatırımların finansmanının
sağlanması amacıyla proje finansman fonu ve projeye dayalı menkul kıymetlere
ilişkin düzenleme getirilmektedir. Küçük yatırımcıya fonlar üzerinden
büyük projelerin gelirlerine dolaylı olarak katılma hakkı sunulmaktadır.
 
Proje finansmanında finansman, yükleniciye değil, projeye verilmek
suretiyle yüklenicilerin riskinden bağımsız bir sonuç ortaya çıkması
hedeflenmektedir.
Kanun teklifiyle, Bankacılık sektöründe ve sermaye piyasalarında işlenen
ihlallerin tespit edilmesi, tedbirlerin uygulanması; idari, hukuki, cezai
yaptırımların etkinliğinin sağlanması ve caydırıcılığının arttırılması
amaçlanmaktadır.
 
Diğer taraftan, kanun teklifinde,
 Sistemik öneme sahip bankaların, faaliyetleri ve üstlendikleri risklerle
uyumlu olarak gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmeler karşısında
alacakları önlemleri içeren planları Kurulca belirlenecek usul ve esaslar
çerçevesinde hazırlayarak Kurum’a göndermesi,
 
 Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak, bankalarla müşteri sırrı ya da banka
sırrı niteliğinde olan her türlü verinin, yurt dışındaki üçüncü taraflarla
paylaşılması ya da bunlara aktarılması konusunda Kurul’a; yapacağı
değerlendirme sonrasında yasaklama getirme yetkisi verilmesi,
 
 Bankaların yaptıkları işlemler nedeniyle aldıkları ücret, masraf ve
komisyonların belirlenmesi işleminin Merkez Bankası tarafından
gerçekleştirilmesi,
 
 Türk Ticaret Kanunu’nda yer almayan Borçlanma Aracı Sahipleri
Kurulu’nun oluşturulması ve düzenlenmesi, Borçlanma Aracı Sahipleri
Kurulu ile yatırımcılara değişen koşullara göre toplu bir şekilde hareket
edebilme imkânı getirilmesi ve haklarının korunması,
yönünde değişiklikler yapılmaktadır.
 
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
Sonuç itibariyle, AK Parti hükümetleri döneminde finans sektörünün ihtiyaç
duyduğu yapısal düzenlemeler Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde
gerektiği zamanda gerektiği şekilde yapılmıştır. Bunun sonucunda ekonomimiz
sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir. Dünya’nın birçok bölgesinde ekonomik
sorunlar yaşanırken ülkemizde; büyüme, dengelenme ve değişim politikaları
başarıyla yürütülmüş ve yürütülmektedir.
Yüce Meclisimizin huzuruna getirdiğimiz kanun teklifimiz de bu gelişmelere
olumlu katkı yapacak yeni bir düzenleme olacaktır.
Bu vesileyle Komisyondaki görüşmelerin hayırlı olmasını temenni ediyor,
Kanun teklifinin hazırlanmasında ve değerlendirilmesinde emeği geçen herkese
teşekkür ediyorum.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuksehirmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.